•  
UYKU VE UYKU SORUNLARI 03 Ağustos 2021

Bu yazımızda çocuklarda uyku alışkanlığına ve çocukların uyku alışkanlığını edilmesinde ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalara değindik. Yazımız “Çocuk Gelişimi ve Ruh Sağlığı” isimli kitabımızdan alınmıştır.

 

Uyku bebek ve çocukların temel gereksinimlerinden biridir. Büyüme hormonlarının salgılanışı uykuda arttığı için onların büyümesinde ve sağlıklı olmasında önemli bir işleve sahiptir. Bebek ve çocukların uyku ihtiyaçları birbirinden farklı olmakla birlikte genellikle yeni doğan bebekler günün 16-22 saatini uykuda geçirirler. Karnı tok ve altı temiz olan bebek böylece neredeyse günün tamamında uyumaktadır. Başlangıçta gece gündüz ayrımı yapmaksızın, gelişigüzel saatlerde uyuyup uyanan bebeğin uyku saati altıncı aydan sonra geceye doğru kayar ve uyanık olduğu saatler artar. İlk üç ayda ortalama 16 saat olan uyku ihtiyacı altıncı aydan itibaren 14-15 saate iner. Bebekler gece uykusunun yanında gün içinde de iki-üç kez uyuyarak bu süreyi tamamlarlar. Genellikle birinci yılın sonuna doğru tüm gece boyunca uyumaya alışmış olan bebeklerin uyku ihtiyacı bu dönemde ortalama ondört saattir. Bebekler bunun onbir saatini gece, geriye kalan süreyi de gün içinde iki kez daha uyuyarak tamamlarlar. İkinci yaşlarında ise bu gündüz uykuları bir defa iner ve toplam onüç saatlik bir uyku ile yetinirler. Üç yaşından itibaren ise onbir saat gece, bir saat gündüz olmak üzere oniki saatlik bir uyku gereklidir. Gündüz uykuları en az üçüncü yaşın sonuna kadar devam etmelidir. Ancak, gerek duyulursa, okul dönemine kadar da gündüz uykuları sürebilir.
Bebek ve çocuklar için günlük ortalama uyku süreleri verilmekle birlikte; uyku ihtiyaçları birbirinden farklı olabileceği için, bebek ve çocukların beklenen süreden daha az ya da daha fazla uyumalarında kaygılanacak bir durum yoktur. İhtiyaçları olan uyku miktarını belirlemek bebek ve çocuklara bırakılabilir.
Bebekler uyurken sık sık kontrol edilmelidir. Nefes almasını engelleyecek etkenlere dikkat edilmelidir. Özellikle sırtüstü yatarken kusma ve buna bağlı olarak boğulma tehlikesine karşı önlem alınmalıdır. Bebeğin kafa şeklinin düzgün olması için yatış pozisyonu zaman zaman değiştirilmelidir. Bebeğin yatacağı yastığın alçak olmasına ve doğal ürünlerden yapılmış örtüler kullanılmasına özen gösterilmelidir.
Uyku alışkanlıkları diğer pek çok alışkanlık gibi yaşamın ilk yıllarında kazanılmaktadır. Bu dönemde uyku alışkanlıklarının istenilen özellikte olması anne ve babanın bu konudaki tutumlarından önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu nedenle uygun bir uyku düzeni sağlamak için bebeklere doğduğu günlerden itibaren doğru davranışlar gösterilmelidir.
Yeni doğan bebekler karnını her doğuştan sonra, altı temizlenip yatırılmalıdır. İlk aylarda bebeğin yumuşak bir örtü ya da battaniyeyle sormalanması kendini güvende hissetmesini ve rahat uyumasını sağlayacaktır. Ayrıca, bu dönemde anne sütü alması hem duygusal anlamda doyum sağlayıp rahatlamasına hem de meme emerken yorulmasına neden olduğu için bebeğin daha iyi uyumasına yardımcı olacaktır. Bebekler sese karşı daha duyarlı olduğu için uyuyacağı ortam gürültüsüz, sakin bir yer olmalıdır. Uyku esnasında ışığı engellemek için gündüzleri pencereler kalın bir perde ile örtülmesi, gece ise hafif bir aydınlatma yapılmalıdır.
Doğduğu günlerde gece gündüz ayrımı yapmaksızın gelişigüzel saatlerde uyanan bebeği daha ilk günlerde gece gündüz uykularının farklı olduğu öğretilmelidir. Gece uyanıp ağladığında bebeği iyice uyanık duruma getirecek uyarıcılardan kaçınılmalıdır. Sakin bir şekilde, çok az konuşarak, ortamı fazla aydınlatmadan bebeğin ihtiyaçları (açlık, temizlik gibi) giderilmelidir. Böylece, çocuk gece beslenmelerini, bakımının bir oyun olmadığını, oyun ve günlük aktivitelerle uyku zamanı arasında bir fark olduğunu öğrenmeye başlar.
Genellikle bebekler birinci yaşın sonuna doğru tüm gece boyunca uyumaya alışırlar. Ancak, bazı bebekler belli bir neden yokken geceleri uyanıp ağlayabilirler. Bunun için, alınacak bazı önlemlerle bebekler belli bir uyku düzenine alıştırılabilir. Öncelikle bebek için uygun bir yatma saati belirlenmeli ve buna kesinlikle uyulmalıdır. Bebeğin yatma saati özellikle çalışan anne babalara hem bebeğe hem kendilerine yeterli zamanı ayıracak fırsatı tanımalıdır. Eğer hala gece beslenmeleri devam ediyorsa bu beslenmeler kesilmelidir. Bebekler altıncı aydan sonra geceyi beslenmeden geçirebilirler. Bebeğin gece beslenmelerini kesme işlemi gece tüketilen süt miktarı yavaş yavaş azaltılarak yapılmalıdır. Böylece, bebeklerin gece beslenme alışkanlığı ortadan kaldırılarak beslenmek için uyanma alışkanlıklar da yok edilecektir.
Bebek gece beslenmeleri kesildikten sonra başka bir neden olmaksızın hala uyanıp ağlıyorsa, onun yanında olduğunuzu, onu terk edip gitmediğinizi ancak bunun uyku saati olduğu öğretilmelidir. Gece uyandığında bebeğe fazla ilgi gösterilmemelidir. Önce bir süre bekleyip kendi kendine uyuyup uyumayacağı gözlenmelidir. Eğer uyumuyorsa ve ağlarsa kucağa alınıp sakinleştirdikten sonra tekrar yatağa konmalıdır. İyi geceler dileyerek öpüp yanından uzaklaşılmalıdır. Ağlama devam ederse kucağa alınmadan uzaktan bebekle konuşup orada olduğunuz gösterilmelidir. Ağlama aşırı değilse uzun sürmüyorsa bebek kucağa alınmamalı ve uzun süre yanında kalınmamalıdır. Aralıklarla rahatlatıcı bir sesle bebeğe seslenilmelidir. Ağlama devam ederse sırtını sıvazlayıp yanından ayrılınmalıdır. Zamanla bebeğin yanına gitme süresi uzatılmalıdır. Bebeğe karşı yumuşak ama kararlı olunmalıdır. Sonunda bebek ağlamalarına karşı alacağı ödülün arada bir sırtını sıvazlanıp, öpülmekten öteye gitmeyeceğini ve yatağından kaldırılmayacağını anlayacak ve uykuya dalacaktır.
Uyumakta güçlük çeken bebekleri uyutmaya çalışırken kucakta hafifçe sallamak, bebek arabasında ileri geri hareket ettirmek, karnına ritmik hareketlerle masaj yapmak, bebeği sallarken ninni söylemek ya da alçak sesle müzik dinletmek de uyumasını kolaylaştırabilir. Kimi bebekler ise annenin elini, saçını vb. tutarak, anne ile birlikte yatarak daha kolay uykuya dalmaktadır. Ancak başlangıçta bebeğin uyumasını kolaylaştırıyor gibi görünen bu davranışlar zamanla çocuğun uyumasını koşullara bağlayacağına için sorun yaratabilmektedir. Örneğin, çocuğun annesinin elini tutmadan veya annesi yanında yatmadan sallanma olmaksızın uyumaya direnmesi gibi.
Uyku düzensizlikleri sadece bebeklik döneminde değil çocukluk döneminde de bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem bebeklik yıllarında düzenli bir uyku alışkanlığının kazandırılmamış olması, hem de çocukluk döneminin özelliklerinden dolayı bir çok ailede uyku zamanı hem anne-baba için hem de çocuk için sıkıntılı bir zaman olmaktadır. Okul öncesi dönemde çocuk yorgun olduğunun ve uyuması gerektiğinin pek bilincinde değildir. Bu dönemde zamanında yatmak istemeyen, anne babası ile yatmak isteyen pek çok çocuk bulunmaktadır.
Okul öncesi dönemde çocuğun uyku düzenini bozan nedenlerin başında korku ve heyecan veren yaşantılar, duygusal etkenler gelmektedir. Uyku öncesi korku uyandıran ya da saldırgan içerikli film izlemek, aile içinde ortaya çıkan çatışma ve tartışmalar çocukta korku ve heyecan uyandırarak, duygusal gerilim yaratarak uyumasını güçleştirmektedir. Aile içindeki sıkıntılı, güvensiz ve sevgisiz ortam, anne babayla farklı odalarda yatma nedeniyle çocuğun yaşadığı terk edilmişlik duyguları, karanlıktan korkma vb. korkular, anne babanın kardeşler arasında ayrım yapması, evi terk edeceğini söylemesi gibi nedenlerle kaygı yaşaması çocukta geçici uyku bozukluklarına neden olabilmektedir.
Çocuğun yatma saatine yakın uyumasına engel olacak bir uyarıcı sunmak da zamanında uyumasını engelleyecektir. Örneğin, alınan yeni bir oyuncağın uyku saatinde verilmesi gibi. Çocuklar kendileri için cazip olan oyun oynamak, televizyon seyretmek, anne babayla birlikte olmak, ev ortamından uzak kalmak istemedikleri için de uyumak istemezler. Ayrıca, uyku saatine yakın aşırı hareketli oyunlar oynamak, çocuğu gerginleştirerek uyumasını zorlaştıracak kadar aşırı yorulması da çocuğun uykusunu kaçırmaktadır.
Çocukta düzenli bir uyku alışkanlığı oluşturmak için dengeli bir duygusal ortamda kararlı tutarlı bir tutumla davranılması gerekir. Her şeyden önce çocuk her akşam aynı saatte yatırılmalıdır. Çocuğu aynı saatte yatırma konusunda kararlı ve tutarlı olunmalıdır. Yatmadan önce oyuncakları ve etrafı toplama, pijama giyme, diş fırçalama gibi hazırlıklar yaparak çocuğu uykuya hazırlamalıdır.
Çocukla aynı yatak paylaşılmamalıdır. Çocuk kendi odasında yalnız başına yatmaya alıştırılmalıdır. Çocukta terk edilmişlik duygusunu ve güvensizlik duygusunu gidermek için bu alıştırma sürecinde çocuk uyuyana kadar odasında beklenmeli ya da bir süre çocuğun odasında başka bir kanepede yatılmalıdır. Yine kendi için cazip ev ortamından, televizyon ve oyuncaklardan uzak kalmak istemeyen çocuk için de bir süre odasında kalarak kitap, masal okumak veya anlatmak faydalı olmaktadır.
Çocuklar dış uyaranlardan çabuk etkilenecekleri için sessiz ve loş ışıklı bir uyku ortamı oluşturulmalıdır. Oda sıcaklığı, yatak kalitesi gibi uykunun niteliği ve miktarını etkileyecek etkenlere dikkat edilmelidir. Uyunan oda çok sıcak ya da çok soğuk olmamalıdır. Doğal ürünlerden yapılmış örtüler tercih edilmelidir.
Uyku öncesi çocukta duygusal gerilim yaratacak her türlü tartışma, televizyon programı gibi olaylardan kaçınılmalıdır.
Ayrıca, çocuğun uyumadan önce aldığı besinlere dikkat edilmeli, çocuk çok aç ya da aşırı beslenmiş olmamalıdır.

Çocuk Gelişimi ve Ruh Sağlığı (4. Basım / Ocak 2020) - Nobel Akademik Yayıncılık
Ed: Prof. Dr. Fatma Gül Cirhinlioğlu
ISBN: 978-605-320-062-8

 

YORUMLAR
    Henüz yorum yapılmamış.