Aile içinde bazı çatışmaların yaşanması kaçınılmazdır. Çocuklarınızın mutlu ya da mutsuz olmasına yol açacak şeyse bu çatışmaları nasıl idare ettiğinizdir. Olumsuz idare etme yöntemlerinin bazıları aşağıda verilmiştir:

• Çatışmadan kaçmak hem yorucudur hem de uzun vadede daha çok gerilime ve dargınlığa yol açar.

• Savunmacı olmak ve hataları ya da sorumlulukları inatla inkar etmek, çocuklarınızı dinlemiyormuşsunuz gibi bir his uyandıracağı için uzun vadeli sorunlara sebep olabilir. Çözüme ulaşmayan çatışmalar büyümeye devam eder.

• Aşırı genelleme, olan şeyi genelleyerek abartıp çatışmayı iyice kızıştırmanıza ve çözüme ulaşmayı daha da zorlaştırmanıza sebep olur.

• Haklı olmak, konulara bakmanın “haklı” ve “haksız” biçimleri olduğuna inanmaktır. Oysa çatışmalarla bu şekilde başa çıkmanız, çocuğunuzun kendini yargılanmış hissetmesine yol açacaktır. Tartışmayı “kazanmak”, çoğu zaman ilişkiyi kaybetmek anlamına gelir.

• Dinlemeyi unutmak, çocuğunuzun sözünü kesmeniz, gözlerinizi devirmeniz, can kulağıyla dinleyip anlamaya çalışmaktansa sonraki cümlesini tahmin etmeniz anlamına gelir. Bu tavır, duruma çocuğunuzun gözüyle bakmanızı imkansız kılar.

• Suçlama oyununu oynamak, durum için çocuğunuzu eleştirmeniz ya da suçlamanızdır. Üstelik çatışmayı alevlendirmekten başka bir şeye yaramaz.

• Kişiliğe saldırmak çocuğunuzun yaptığı yanlış bir hareketi, doğrudan kişiliğine bağlayıp kusurlu hareketinden ziyade kişiliğinde aramaktır. Bu, çocuğunuz için saygısızca bir davranış olmakla birlikte, tavrını değil, kendini sevmediğinizi düşürecektir.

• Görmezden gelmek çocuğunuzla konuşmayı ya da onu dinlemeyi reddetmenizdir. Oldukça saygısız bir davranıştır; ayrıca belli durumlarda çatışmanın büyümesine sebep olur. Kalp kırar, ilişkiyi zedeler.

Aşağıdaki kısımda da ailenizdeki çatışmalarla başa çıkmak için başvurabileceğiniz olumlu yöntemleri göreceksiniz. Sınırlar koymak ya da eski sorunlara yeni çözümler üretmek için bunları kullanabilirsiniz. Bir örnek üzerinden gidelim; mesela çocuğunuzun okuldan gelince montunu asmadığını, çantasını ortalıkta bıraktığını farz edelim:

• Komut verin: Çocuğunuzdan ne istediğinizi açıkça belirterek gerekli yönlendirmeleri yapın. Kesinlikle aşağılayıcı bir dil kullanmayın. “Montunla çantanı hemen al.”

• Mizah anlayışınızı kullanın: Asla beklemediği bir şey söyleyerek ya da mizah anlayışınızı kullanarak çocuğunuzu şaşırtın. Böylece ortamın kasvetini dağıtabilirsiniz.

• Çocuğunuza seçenek sunun: “Ya montunu asarsın, ya da ben senin için asarım ve bana borçlanırsın.”

• Kabul edilemez davranışları göz ardı edin: Montunu da çantasını da mutfak masasına bırakıp orada unutun.

• Uzlaşın: Herkesi memnun edecek bir çözüm bulun. Siz montu asın, çantasıyla çocuğunuz ilgilensin.

• Sorunu çözmeye teşvik edin: Konu üzerinde tartışıp ortak bir çözüm bulun.

• Çevreyi yapılandırın: Bireyleri ve eşyaları, çatışmaları azaltacak şekilde yeniden düzenleyin. Montuyla çantasını asması için koridora askılar yerleştirin.

Savaşlar kontrolden çıkabilir fakat geri çekilip çatışmadan kaçmak da sağlıklı değildir. Henüz sinir krizi geçirmeye başlamamışken, her şeyi kontrollü, güvenli bir şekilde açıklığa kavuşturun.

Kendinize bazı sorular sorarak öfke kontrolünde nasıl olduğunuzu öğrenin. Bakalım neleri keşfedeceksiniz. Bulduklarınızı beğenmezseniz partnerinizle konuşun ya da profesyonel yardım alın.

• Öfkenizle nasıl başa çıkıyorsunuz?

• Sizi harekete geçiren ne?

• Çocuğunuzun bıkkınlık ve öfke gibi hislerle olumlu bir şekilde başa çıkmasına nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Gücünüz patlamak için tartışmaya gerek yok. Güçlü olmak aslında, kontrolü elden bırakmayan, çetin, odaklanmış, olgunluğu ve bilgeliği temel alan bireyler olmaktır. Bir geminin, denizin dibine attığı demir olduğunuzu düşünün. Çocuğunuz yüzeyde sağa sola savrulup dalgalarla boğuşurken, hatta bazen hisleri ve başına gelenler yüzünden yoldan saparken; siz derinde son derece güçlü, sabit ve güvenilirsinizdir.

Mutlu Çocuklar Yetiştirmek -For Dummies(3. Basımdan Çeviri 2. Basım / Mart 2020)- Nobel Akademik Yayıncılık

Ed: Sue Atkins

Çeviri Ed: Fatma Melike Eşdur

ISBN: 978-605-9746-31-1