Özgüven gelişimi, dünyaya gözümüzü açtığımız ilk andan itibaren başlamakta; bağlanma stilleri, ebeveyn tutumları, aile dinamikleri, sosyal çevre, sosyal destek gibi belirleyiciler ile gelişimini sürdürmektedir. Tüm bu süreçler çocuğun kendine yönelik yeterlilik algısının oluşması açısından son derece önem taşımaktadır.

    Özgüven, çocuğun yapabileceklerinin farkında olduğu, yeterli olduğuna inandığı, başarılı olma konusunda kendini motive edebildiği, zorlandığı durumlarda ise yardım alma konusunda istekli olduğu, yapmış olduğu işlerin sonuçlarını öngörebildiği ve bunları kabullenebildiği durumları kapsamaktadır.

    Anne babaların en hassas yaklaştıkları ve klinikte sıkça karşılaştığımız konulardan biri olan özgüven gelişimi için ilk adım, çocuğun bizden bağımsız bir birey olduğunu kabul etmek olmalıdır. Kendine ait olan düşüncelerine, tavsiyelerine, duygularına önem verildiğini hissettirmek, kendisini ifade etmesi için yüreklendirmek, kulak vermek ve anlamak mühimdir. Her zaman yanında olduğunuzu hissettirmek, sevginizin kazanılacak bir değer değil her koşulda süreceğini ifade etmek de kendini kabul ettirme kaygısını yaşamasının önüne geçecektir. Yeteneklerini keşfedebilmesi için uygun koşullar oluşturmak, kendini bilen ve tanıyan bir çocuğun zeminini hazırlarken, özgüvenini destekleyecektir.

    Çocuğu var olan potansiyeli ile kabul edip kıyastan ve mükemmeliyetçi bir yaklaşımdan uzak kalarak başarıları ve başarısızlıkları karşısında ne tür bir yol izleyeceğini gösterme yoluyla doğru bir model olabilmeliyiz. Yaşına ve becerilerine uygun sorumluluklar vererek azimlendirmek, olumsuz yaşantıları sonucunda da eleştirmeden, küçümsemeden, azarlamadan hataların herkes için var olduğunu doğru iletebilmek suçluluk hissini yaşamasına engel olurken özgüven gelişimine katkı sağlayacaktır.

    Çocuğun pes etmeden mücadele etmesi için çabalarını takdir etmek, yeni hedefler belirleme ve hedeflere ulaşma konusunda teşvik etmek özgüven gelişimini olumlu yönde etkilerken ebeveynlerin yanı sıra çocuğun iletişimde bulunduğu yakın çevresi ve öğretmenlerinin de tutarlı bir yaklaşımda bulunması gerekmektedir.

    Sevgi, ilgi, saygı, hoşgörü ortamında büyüyen, kendine yetebilen, bağımsız, sorunlarıyla baş edebilen, çözümler üretebilen, yenilgiler karşısında mantıklı çıkarımlar yaparak reddedilme kaygısı hissetmeden, kendi değerinin farkında olan ve yeni tecrübeler elde etme yoluyla özgüvenli çocuklar yetiştirmek biz yetişkinlerin elinde.

Uzman Klinik Psikolog Şebnem Zafer

İnstagram: klinikpsikolog.sebnemzafer

psikologsebnemzafer@gmail.com