•  
AİLEDE TEK ÇOCUK 28 Temmuz 2021

Bu yazımızda tek çocuklu ailelerin özelliklerini inceledik. Yazımız Aile Psikolojisi isimli kitabımızdan derlenmiştir.

Tek çocuk, kardeşi olmayan, tek başına büyütülmüş çocuktur. Ailede tek çocuk kararı çocukla daha yakından ilgilenme, daha iyi eğitim sağlama, daha üst düzeyde maddi imkanlar sunma kaygıları ile verilebilirken, geç yaşta evlenme ya da sağlık problemleri nedeniyle de şekillenebilmektedir (Türküm, 2019).

Tek çocuk olma durumu, sadece kişinin kardeşinin olmaması ile sınırlı değildir. Kardeş olana kadar tek olarak büyüyen ilk çocuklarda tek çocuk kapsamına girmektedir (Kocatürk, 2018). Bu çocuklar hem ilk çocuk hem de tek çocuk olma süreçlerinin ikisini birden yaşamaktadırlar. Burada ebeveynlerinde ilk anne babalık deneyimleri sözkonusudur. Anne baba rollerini ilk defa deneyimleyecek olan ebeveynler, çocuklarına karşı tutumlarında aşırılıklar sergileyebilmektedir. Aşırı derecede koruyucu tutumları çocuğun üzerine aşırı titreme, aşırı derece telafi edici yaklaşımlar, aşırı disiplin ya da aşırı serbestlik, mükemmeliyetçilik, övgü ve eleştirilerde aşırılık tek çocuklu ebeveynlerde sıklıkla rastlanan durumlardır. Bu durumda tek çocukların kişilik gelişimlerine ve sosyal gelişimlerine zarar verebilmektedir. Ebeveyn tutumlarındaki tutarsızlıklardan kaynaklanan olumsuz durumların yanında tek çocukların avantajlı olduğu durumlarda vardır. Anne ve babanın tüm odağını tek çocuğa yöneltmesi, maddi ve manevi kaynakların tek bir çocuğa yönlendirilmesi, ebeveyn tutumlarında dengenin tek bir mizaç ve karakter üzerinde yoğunlaştırılması tek çocuk olmanın yarattığı olumlu durumlardandır (Kocatürk, 2018). Burada kaçınılması gereken “çocuk merkezli aile yapısı“ dır. Evdeki kontrolün çocuğa geçtiği, tüm kararları çocuğun verdiği, diğer bir değişle anne ve babayı çocuğun yönettiği bir aile sistemi çocuğa yarardan çok zarar verecektir. Sosyalleşme, arkadaşlarıyla sağlıklı iletişim kurma, eşyalarını paylaşma, sırasını bekleme, kurallara uyma bütün çocuklardan beklenen davranışlardır. Kardeşli bir ailede bu davranışların gelişmesi için uygun ortam hazırdır fakat tek çocuklu ailelerin bu ortamın oluşması için zemin hazırlamaları gerekmektedir. Yaşına uygun kurallar koyan, istedikleri her şeyi her istediğinde hemen yerine getirmeyen ve beklemeyi, paylaşmayı öğrenen tek çocuklar ailenin kararlı ve tutarlı davranışları sonucunda diğer çocuklar gibi sosyalleştirilerek ve sosyal beceriler elde ederek yetiştirilebilmektedir (Aydın, 2019).

Tek çocukların kişilik özelliklerine dair bazı önyargılar bulunmaktadır. Bunlar genellikle şımarık, yalnız gibi paylaşmayı bilmeyen gibi olumsuz genellemelerdir. Sorensen (2008), tek çocuk algısına dair yeniden çerçeveleme yapmış, tek çocuğa dair mitleri yeniden açıklamıştır:

  • Tek çocuklarda, ebeveynlerin bütün dikkat ve ilgisini ona yoğunlaşması bazen çocuk açısından rahatsızlık verici olabilmektedir, hatta çocuk kendisine çok karışıldığını düşünebilir. Bu durum, tek çocukları “şımartır“ anlamına gelmemektedir.

  • Tek çocuklar yalnız olabilirler fakat bu yalnızlık onların kendi başına kalabilme kapasitelerini geliştirmek tedir.

  • Tek çocuklar, kardeşleri olmadan büyüdükleri için evde dezavantajlı konumda olabilmektedirler. Bu durumda ebeveynler çocuklarıyla evde oyun oynayabilirler ya da çocukları akranlarıyla bir arada olabilecekleri oyun gruplarına götürebilirler.

  • Bazı tek çocuklar yeterince sosyalleşme fırsatı sunulmadığı için sosyal olarak kendilerini soyutlayabilmektedir ama bu durumda kaçınılmaz değildir.

  • Buradan da anlaşılacağı üzere tek çocuklara dair olumsuz algılar aslında tek çocuk olmanın getirdiği kaçınılmaz durumlar değildir, aksine bireysel özellikleri içinde bulunan bağlamla ilişkilidir. Bu çocukların, tek tip kişilik özelliklerine sahip olacağını düşünmek onların bireysel farklılıklarını göz ardı etmek demektir. Çocuklara sunulan seçenekler, sosyalleşmeleri için yaratılan ortam içerik olarak ne kadar zenginleştirirse çocuklarda o kadar çok olumlu kişilik özellikleri geliştirecektir.

  • Tek çocukların omuzlarındaki en büyük yük, yoğun olarak yaşadıkları “her şey olma“ gereğidir. Ailenin her şeyi olan çocuk, anne babasını da bir çift olmaktan çıkarıp bir aile olma konumuna geçirmiştir. Anne babanın “her şey olma“, onların tüm beklentilerini karşılayacak olmada bu çocukların üzerindeki yükü artırmaktadır (Pitkeathley, Emerson, 1997).

 

Tek çocuklu ailelere öneriler;

  • Ebeveynler, çocuklarının kendilerinin tüm hayallerini gerçekleştirecek, tüm beklentilerini karşılayacak projeler olarak görmemelidir.

  • Çocuğa sosyalleşebilmesi için akranlarıyla bir araya gelebileceği ortamlar yaratılmalıdır.

  • Evde oyun oynayabileceği, etkileşimde bulunabileceği bir kardeşi olmadığı için bu görevleri anne ve baba yerine getirmeli, çocuklarına yeterince vakit ayırmalıdır.

  • Aşırı koruyucu ya da aşırı serbest bırakıcı bir ebeveyn tutumu sergilenmelidir. Bunun yerine çocuğa da fikirlerini sorulduğu demokratik bir ebeveyn tutumu sergilenmelidir.

  • Çocuğa, beklemesi, sabretmesi, paylaşımcı olması öğretilmeli, bunun için kendi deneyimleyebileceği ortamlar yaratılmalıdır.

 

Aile Psikolojisi (1. Basım- Mart 2020) - Nobel Akademik Yayıncılık

Ed: Dr. Melis Seray Özden Yıldırım

ISBN: 978-605-033-252-0

YORUMLAR
    Henüz yorum yapılmamış.